Gustave Flaubert

Realizmin doruklarında, romantizmin eteklerindeydi. Elimizdeki kitaba bakılırsa, öğle yemeğinde peynir yemiş bir ağzı öpmediği; kafesteki kanaryalara, köle halklardan daha çok acıdığı; medeni kanuna dayanarak, sabah kendisine verilen bir bakirenin yatağına zorla girmek istemediği anlaşılmakta. “L’Idiot de la famille”?